Emre Güral ile Çok Özel Röportaj


BucasporFan.Com – Bucaspor Haber Sitesi 7. özel röportajını Bucaspor’un 89 doğumlu genç yeteneği Emre GÜRAL ile gerçekleştirdi…

(ÖZEL RÖPORTAJ) Almanya’nın Offenbach kentinde bir işçi Türk Aile’nin çocuğu olarak Dünya’ya gelen Emre Güral burada Eintracht Frankfurt altyapısında futbola başladı. Daha sonra SpVgg Greuther Fürth altyapılısında oynadı. Yaşı as takımlar için oynama seviyesine geldiğinde Almanya’nın alt kademe liginde mücadele eden Jahn Regensburg için oynamaya başladı.
Regensburg’la 2006-07 sezonunda Bayernliga’dan Almanya’nın en yüksek üçüncü kademe ligi olan Regionalliga’ya yükselmeyi başardı. Jahn Regensburg için Regionalliga’daki ilk resmî karşılaşmasına 12 Kasım 2007 tarihinde SSV Reutlingen’e karşı oynan Regionalliga Süd karşılaşmasına çıktı.
2007-08 sezonunda Almanya’da yeni lig düzenlemesinin gidildi ve en yüksek lig Regionalliga yerine 3. Liga oluşturuldu. Bu sebepten Jahn Regensburg 2008-09 sezonunda 3. Liga’da mücadele etmeye başladı.
2009-10 sezonunun başında Regionalliga West ekiplerinden SV Elversberg’e transfer oldu. Burada uyum sorunu yaşamadan ilk on birin vazgeçilmez oyuncusu oldu ve kulüp tarihinin en yetenekli futbolcuları arasında görülmeye başlandı.
Almanya’nın Spor gündemine ilk kez 14 Ağustos 2010 tarihinde Bundesliga ekiplerinden Hannover 98′e karşı oynanan Almanya Kupası karşılaşmasında geldi. Bu karşılaşmada gösterdiği performansla takımın Hannover’i elemesinde en büyük payı olan futbolcu olarak gösterildi ve Bayer Münih gibi birçok Bundesliga ekibin transfer listesine girdi.
Transfer dönemindeki büyük rekabete rağmen 2011-12 sezonun başında 1. Lig ekiplerinden Bucaspor’a transfer oldu. Türkiye’ye geldiği için çok mutlu olsa da ilk hedefi Avrupa’nın köklü kulüplerinde, “Türk markasını dünyaya tanıtacağım” diyen Emre’in dünyasına çağırıyoruz sizi.
İşte; belki de yakında Türk A milli takımı formasıyla da göreceğimiz, gelecek vaad eden Türk futbolcumuz Emre Güral’ın, BucasporFan.Com Yönetim Kurulu Başkanı Efkan AYHAN ile gerçekleştirdiği özel röportaj.
-Merhaba Emre. Öncelikle nerelisin? Kısaca ailenden bahsederek başlayalım sohbetimize.
Merhaba. Ben Bergamalıyım, Anne tarafı Balıkesirli. Yaklaşık 30 Sene önce Almanya´ya gitti Ailem ve orda yaşamaya başladı. Almanya’nın Duisburg Şehrinde Ablam dünya ya geldi ve 1989 da Offenbach’da da ben dünya ya geldim.
- Futbola dönelim. Futbolla nasıl tanıştın? Bize biraz futbola başlangıç sürecin hakkında bilgi verir misin?

Ben Futbola doğduğumdan beri meraklıyım. Başkaları oyuncaklarla ya da başka bir şeylerle oynarken, ben daha çok futbol topuyla oynardım. Babam da eskiden futbol oynadığı için bana bu spor uzak gelmedi ve onunda isteğiyle, onu örnek alarak bende çok istedim futbolcu olmak.
- Emre genelde forvet-santrafor oynuyorsun. Mevkiinde nasıl keşfedildin?
Futbola başladığımdan beri benim maçta hedefim gol atmaktı. Ve gol atmak için ön taraflarda yer almak istiyordum. Ve küçüklüğümden beri hocalar bu isteğimi ve gol atma yeteneğimi gördü ve beni hücum oyuncusu olarak maça çıkardılar.
- Emre Eintracht Frankfurt altyapısında uzun süre oynadığını biliyoruz. Ardından E. Frankfurt’dan ayrılıp bir SpVgg Greuther Fürth geçtin. En son olarakda 2009-10 sezonunun başında Regionalliga West ekiplerinden SV Elversberg’e transfer oldun. Bu kulüplerdeki futbol sürecine değinir misin,  nasıl geçti?
Eintracht Frankfurt da 8 sene oynadım. Yani miniklerden itibaren. Bu kulüp benim kalbimden çıkmaz çünkü futbol oynamayı orada öğrendim. Greuther Fürth’de 1 sene kaldım, 16 yaşında evden çıktım ve ailemden uzak kaldım. Zor bir senedi ama o seneyi de unutmam çünkü büyümek, insan olarak gelişmek çok önemliydi benim için. Jahn Regensburg’da 3 sene geçirdim. Fürth’den sonra kendimi cok geliştirdim. 17, 18 yaşında A Takımla antrenman ve maç kadrolarına girdim. A Genç de bir sezonda 40 Gol atarak banko oynamama çok katkı sağladım. Ve Elversberge transfer oldum. Orada daha çok parladım. Hannover 96, Bayern Münich ve daha bir kaç takım beni aradı ve istediklerini söylediler. Ama ben çok düşündüm taşındım ve en son kalbimi dinleyerek Bucasporu seçtim.
- Peki, SV Elversberg’de kalman yönünde herhangi bir baskı olmadı mı?
Çok oldu tabi ki. Onlar bana lütfen gitme diyerek çok söylediler ama benim orda zamanım geçmişti. Daha üst Liglerde oynamak istiyordum.
- Peki, Bucaspor sana teklif yapmamış olsa ve SV Elversberg ‘de kalsaydın -sakatlık yaşamadığını da düşünelim-, şuan SV Elversberg ‘de nasıl bir durumda olurdun?
Kalsaydım tabiki çok çalışıp transfer olmaya çalışırdım yine de ama belki mutsuz olurdum çünkü daha üst lig de oynayabileceğim halde orda olmak zor olurdu bence.
- Almanya günlerine geri dönelim.  Sence bu kadar genç yaşta Avrupa’da oynamak nasıl bir tecrübe, artıları neler?
Avrupa da futbolu öğrenmek bam başka. Çünkü orda başka bir felsefe var Türkiye’den. Eintracht Frankfurt da öğrendim ben oynamayı ve sırf futbolla ilgilenmiyorlar. Derslerini, özel hayatını vs. yani her şeyi kontrol ediyorlar. Hayatı küçük yaştan öğretiyorlar. Genel anlamda Avrupa da oynamak daha geniş bir bakış açısı veriyor her oyuncuya.
- Peki, bu kadar önemli bir gelişim gösterdiğin Almanya’dan neden ayrıldın?
Dediğim gibi üst lig de oynamak istiyordum. Ondan daha önce Ana Vatanımda futbol oynamak benim için gurur verici bir duygu.
- Emre geçirdiğin sağlam bir altyapı deneyimi var. Kariyer planın açısından istediğin noktada mısın?


Bence evet. Belki Hannover 96 ya da Bayern Münich gibi takımlara gitseydim Bundesliga takımında olacaktım. Ama oynamadıktan sonra kıymeti yok. Türkiye’de Süper Lig’den de isteyenler vardı ama ben istemedim o zaman. Bundesliga yada Süper Lig de ben zamanla kendimi gösterip oynardım ama o zamanı kulübede beklemekle geçirmek istemiyordum. Her şeyin bir zamanı var ve şuan Bucaspor’da oynuyorum ve çok memnunum.
-Menajerin kim? Geleceğinle ilgili nasıl planlar yapıyorsunuz?
Menajerim Rainer Derber, Alexander Kirch Almanya’dan. Türkiye de Ömer Uzun ve Ersin Akan var benimle ilgilenen. Gelecek için planlar Süper Lig’de oynamak ve Milli olmak. Bu plan değil de hedef diyelim. Onlar bana bu konuda yardım ediyorlar ama son sözü ben ve ailem söylüyor.
- Hayalindeki takım(lar) ve çalışmak istediğin teknik direktör(ler) hangileri?
Hayalimdeki takımlar Real Madrid, Barcelona, Manchester United. Ve çalışmak istediğim teknik direktör Jose Morinho ve Fatih Terim.
- Senin Bucaspor’a olan, taraftarında sana olan facebookta ve tribünlerdeki bu özel ilgisinden bahseder misin, nasıl bir duygu?
Sait Hocamızın dediği gibi “ Sevgi varsa, Zafer de var”. Ben Bucaspor’u ve bilhassa taraftarını çok seviyorum. Buca Arena da ki coşku beni çok ateşliyor. Facebookdan da çok ilgi var, mümkün olduğu kadar soruları ve mesajları cevaplamaya çalışıyorum. Gerçekten müthiş taraftarımız var.
- Peki, Teknik Direktör Sait Karafırtınalar ve teknik kadroyla aran nasıl? Takımdaki sıkı arkadaşlıklarınız sahaya nasıl yansıyor?
Hocalarımla çok iyi anlaşıyorum. Takımda da çok iyi arkadaşlık var bu tabi ki de sahaya yansıyor. Çok genç takımız ve hocalarımız bize her idmanda sert ciddi ama neşeyi de unutmuyorlar. Çok neşeli geçiyor idmanlar ve bu beraberlik sahaya yansıyor.
- Futbol kariyerine geri dönelim. Forvet-Santrafor oynadığını biliyoruz. Sence iyi bir hücum oyuncusunun hangi özellikleri olmalı? En beğendiğin veya geliştirmen gereken özelliklerin neler?
En beğendiğim tekniğim ve şutum. Geliştirmek açısından bence her şey. Her yönümün daha gelişmesi lazım daha üst liglerde oynamam ve tutunmam için.
- Avrupa futbolunu ele alacak olursak, oynadığın mevkide üst düzey oyuncu bulmanın zor olduğunu görüyoruz. Bu seviyeye çıkabileceğini hatta geçebileceğini düşünüyor musun?
Tabi ki isterim ve düşünüyorum. Bunların her şeyi hayal ama hayaller gerçekleşir zaman zaman. Benim çok çalışmam lazım ondan sonrası Allah Kerim. Allah nasip ederse inşallah oynarım o seviyelerde.
- Türkiye’deki forvetlerden beğendiğin isimler var mı?
Çok iyi forvetler var Süper Lig’de. Birisini seçecek olursam Burak Yılmaz derim. Çok iyi koşular yapıyor ve bu sezon da attığı gol sayısıyla kendini gösteriyor.
- Peki, karşısında zorlanacağını düşündüğün bir Türk defans oyuncusu var mı?
Bence her maç zorlanırsın. Çünkü her maç başka taktik yapan savunma var. Bazıları alan savunması bazıları da adam adama oynuyorlar. Seçecek olursam Serdar Aziz derim.
- Almanya’daki profesyonellik anlayışı ile ilgili neler düşünüyorsun? Türkiye ile farkları neler?
Türkiye ye göre Almanya da disiplin çok önemli. Misal, Türkiye’de bir foul verildi mi 3-4-5 oyuncu hakeme koşup çok itiraz eder. Almanya da çok nadir böyle aşırı itirazlar. Zaten yapmayın diye eğitiliyor oyuncuları ve hakemler de izin vermiyor.
- Peki, ülkemizdeki yetenekli oyuncuları Avrupa futbolunun neresinde görüyorsun?
Son senelerde bizim futbolumuz da gelişti. Ve çok yetenek gelişti ve gelişiyor. Emre Çolak misal çok yetenekli bir oyuncu. Onun bir kaç sene sonra Avrupa da iyi takıma gidebileceğini sanıyorum. Arda Turan İspanya’ya gitti ve oynuyor. Yani iyi yolda olduğumuzu sanıyorum ve ilerleyen senelerde daha çok Türk oyuncumuzun Avrupa da oynayacağını sanıyorum.
- Türkiye’de beğendiğin isimleri öğrendik, dünyada en beğendiğin futbolcular kimler?
Christiano Ronaldo, Brezilyalı Ronaldo.
-Sen de bu saydığın isimler gibi çok popüler bir oyuncu olacağına inanıyor musun?
Saydığım oyuncular futbolun gelmiş geçmiş en iyilerinden birileri. Onlar gibi popüler olamam ama goller atıp, asist yapıp takıma yardım ettin mi popülerlik kendiliğinden gelir.
- Futbolcuların popülerliğini sağlayan belli simgeleri vardır; saç şekli, dövme, bileklik vs. gibi. Sen böyle bir yol izliyor musun?
Her futbolcunun kendi şekli vardır. Benim de var da ama aşırı derece değil. Bakımlı olmak lazım.
- Biraz futbol dışına çıkmışken, futbol haricinde nelerle vakit geçirdiğini de anlatır mısın? Hobilerin neler? Dinlediğin müzik tarzı nasıl? En son izlediğin film veya okuduğun kitap hangileri mesela?
Arkadaşlarımla ve ailemle geçirmeyi severim. Hobilerim yüzmek, tatil yapmak, playstation vs. Dinlediğim müzik tarzı RnB Hip Hop Türkçe Şarkılar. En son izlediğim yeni “Mission Impossible” filmi. En son Almanya da “Bushido” adli bir kitap okumuştum.
- Almanya’da ve Türkiye’de sevdiğin şeyler neler?
Almanya da düzeni seviyorum. Türkiye de her şeyi. Ana Vatanım da yaşamak şahane bir şey. 



BUCALI TARAFTARLARIMIZDAN GELEN SORULAR
Tolga Aydınalp: İzmir’de, Bucaspor’dan başka takımda oynar mısın?
Büyük konuşmak istemem ama şuan ki düşüncem hayır oynamam.
-Samet Yıldız: Jebrin’in takımdan gitmesi senin sahadaki futbolunu ve takımı etkiledi mi?
Çok iyi bir oyuncu ama beni ve takımı hiç etkilemedi. Onu rahat telafi ettik başka oyuncularla.
-Ahmet Gülmez:  Türkiye’de hangi takımda oynamayı çok istiyorsun?
Beşiktaş da.
-Ramazan Delibaş: Bucaspor bu sene Süper Lige Tekrar Çıkabilir mi?
Bizden baştan beklenmeyen maçlar oynadık ve kazandık. Bütün Türkiye bizi izliyor ve övüyor. Ne yapabileceğimizin farkındayız ve evet bence çıkabiliriz.
- Yavuz Demir: Takım içinde uyum sorunu oluyor mu? 2.yarı için hedeflerin neler?  Süper Lig umudu var mı?
Uyum sorunu hiç yok. Çok karakterli bir takımız. Her gelen iyi karşılıyor ve aramızda iyi anlaşıyoruz. Benim 2. yari hedeflerim 10 gollü tamamlamak ve Süper Lig’e transfer olmak.
-Bfc Burak: En çok hangi tezahüratı seviyorsun?
Alfabeyi seviyorum.
-Hasan Hüseyin Saban: Bucaspor’da bu kadar iyi oynayacağını tahmin ediyor muydun?
Evet, açıkçası ediyordum ve bence daha da iyi oynayabileceğimi biliyorum. Burada imkânlar çok iyi ve ben bunu iyi değerlendirmek istiyorum.
- Cem Turgut: Çok gösterişe kaçıyor ayağında çok top tutuyor daha basit sade takım oyunu oynaması lazım bu benim eleştirim sorumda kendisi oynadığı futbolu yeterli görüyor mu, nasıl buluyor kendisi, eksik bulduğu tarafları neler?
Bence gösterişe kaçmadım ve ayağımda çok top tutmadım şimdiye kadar. Ben bire birleri hatta iki, üç oyuncuya karsı oynamayı severim,  benim özel yaptığım şeyler bunlar ve benden isteniyor böyle şeyler. Eksik taraftarlarım çok var. Misal sağ ayağım daha iyi olması lazım.
-Samet Yıldız: Taraftarımızın takıma desteğini ve tribünümüzü nasıl buluyorsun? Tribünde olması gereken yönler neler?
Dediğim gibi muhteşem bir taraftarımız var. Arena dolu olursa daha da güzel olacağından eminim ve bu bize kalmış. Gereken bir şey yok bence sahada destek var.
-Recep Genç: Emre biz Bucaspor taraftarlarının takıma ne derece etkiyebildiğimi be yapılan tesis ziyaretinde neler düşündüğünü ve o gece biz gittikten sonra hissedilenleri kısaca özetleyebilir misin?
Çok güzel bir duyguydu. Ne kadar sıkı bir ilişkimiz olduğu orda belli oluyor. Takım ve taraftar maçın 1 gün öncesinden böyle bir buluşma yapması, her iki taraf için de çok güzel bir şey. Biz aramızda çok şaşkındık. Çok beğendik ve gaza geldik.
- Emre Bucaspor’lu taraftarlara bu sezon ile ilgili iletmek istediğin bir mesaj var mı?
İletmek istediğim tek şey var o da “aynen böyle devam edin bizde bu forma için son damlasına kadar ter dökeceğiz SAĞOLUN”
-  Emre son olarak BucasporFan.Com Bucaspor Haber Sitesini nasıl buluyorsun?
Gerçekten çok güzel bir site. Tüm Bucaspor haberlerine buradan bakıyorum ve okuyorum.
- Emre, bu keyifli sohbet için BucasporFan.Com ve taraftarlarımız adına sana teşekkür ederim. Umarım hedeflerine kısa sürede ulaşabilirsin.
Ben teşekkür ederim, Sağolun.
Emre Güral’ı resmi twitter ve facebook sayfasından takip edebilirsiniz;
Efkan AYHAN / BucasporFan.Com Özel Röportaj
Kaynak göstermeden bu röportaj kullanılamaz.Site içerisindeki tüm özel haberlerin telif hakkı BucasporFan.Com’a aittir.
Not: Röportaj ile ilgili görüşlerinizi sitemizde belirtirseniz daha büyük kitleler okumuş olur…

Hiç yorum yok: